CHP’den zam protestosu
haberimizvar.net- CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, PM Üyesi Niyazi Şen, Milletvekilleri Cavit Arı, Aykut Kaya, il yöneticileri, ilçe başkanları ve partililerle birlikte elektrik zamlarını protesto etti.
CK Akdeniz Elektrik A.Ş.’nin Muratpaşa Şubesi önünde toplanan CHP'liler zamlara karşı tepkilerini dile getirdi. İl Başkanı Nail Kamacı; “Buradan açıkça ilan ediyoruz: “Elektrik dağıtımı yeniden kamunun denetimine alınmalıdır, Faturalardaki dağıtım bedeli şeffaf, makul ve denetlenebilir hale getirilmelidir Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), şirketleri değil halkı korumalıdır. Özelleştirilen bölgeler ve enerji tesisleri kamulaştırılmalıdır Enerji politikaları, siyasi ve ticari çıkarların değil, halkın refahının merkezinde olmalıdır.” diye konuştu.
AÇIKLAMA KAMACI'DAN
Kamacı, basın açıklamasında şunları söyledi; “Bugün burada, her ay elimizi yakan, aile bütçemizi sarsan elektrik faturalarının ardındaki gerçekleri konuşmak için toplandık. Çünkü artık yeter! Elektrik bir lüks değil, temel bir insan hakkıdır. Ancak bugün ülkemizde elektrik; yiyecekten, içecekten, ısınmadan, aydınlanmadan fedakârlık ederek kullanabildiğimiz, adeta bir lüks haline gelmiştir. Bu durumun nedeni yalnızca yapılan zamlar değildir.
Bu, yıllardır uygulanan yanlış enerji politikalarının, plansız ve rant odaklı özelleştirmelerin acı bir sonucudur. Hatırlatalım: 2012 yılında Antalya’nın da içinde bulunduğu Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., 546 milyon dolara özel sektöre satıldı. O günün dolar kuru 1.60 TL idi. Şirket bu bedeli cebinden ödemedi; bankalardan dövizle kredi çekti. Yani Türk lirası geliri olan bir işe dövizle borçlandı. Bu borcun halka yıkılacağı o günden belliydi.
YÜZDE 25 ZAM
Bugün dolar 38 TL’yi aştı. Şirketler borçlarını ödeyemiyor. Peki çözüm ne? Yine halka fatura edilmek. Yapılan her zamla, gelen her faturayla halk bu borcu ödüyor. 5 Nisan 2025 itibarıyla elektriğe yüzde 25 zam yapıldı. Bu sadece bir oran değildir. Bu, sofradaki ekmeğimizden, çocuğumuzun defterinden, cebimizdeki son kuruştan alınan bedeldir. Türkiye’de 42 milyon elektrik abonesi vardır. Bu zamlardan konut abonelerinin yüzde 97’si doğrudan etkilenmektedir. Her ay vatandaşın cebinden 5 milyar lira daha fazla para çıkacak.
ÖZEL SEKTÖRE KAYNAK
Ve bu paralar nereye gidiyor? AKP eliyle özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin kasasına. 2004 yılında başlatılan özelleştirme süreciyle TEDAŞ üçe bölündü: EÜAŞ, EİAŞ ve EDAŞ. Üretim (EÜAŞ) ve dağıtım (EDAŞ) özel sektöre devredildi. İletim (EİAŞ) ise kamuya bırakıldı çünkü rant yoktu! Bu süreçte yaklaşık 70 milyar dolar gelir elde edildi. Bugün bu altyapıları yeniden kurmaya kalksanız o para yetmez. Ülkemizde elektrik üretiminin %85’i özel şirketler tarafından gerçekleştiriliyor. Dağıtımın tamamı özel sektörde. AKP’nin yarattığı sistemde bu şirketler birer kartel haline geldi. Devlet, elektriği özel sektörden pahalıya alıp onlara ucuza satıyor. Aradaki fark Hazine’den, yani sizden karşılanıyor. Buna da 'devlet desteği' deniyor! Aslında bu, halktan alınanın halka bir kısmının geri verilmesi değil, özel sektöre yeni kaynak aktarımıdır.
FATURANIN YÜZDE 19’U GERÇEK ENERJİ BEDELİDİR
AKP, faturalarla ilgili vatandaşlara hileli ve yanıltıcı mesajlar gönderiyor. 'Devlet desteği indirimi' adı altında mesaj atıyorlar. Oysa böyle bir destek yok. Tıpkı mağazaya önce zam yapıp sonra yüzde50 indirim” tabelası asmak gibi. Vatandaşla dalga geçiliyor. Bugün bir elektrik faturasının sadece yüzde 19’u gerçek enerji bedelidir. Kalan yüzde 81’i dağıtım, vergi ve fonlardır. Yani biz elektriği değil, ona ulaşmayı pahalıya ödüyoruz! Kullandıkları altyapı hâlâ kamuya ait. Ama bu hizmet, belli şirketlerin kâr makinesine dönüşmüş durumda. Bu sadece aile bütçesini değil, ülke ekonomisini de çökertmektedir.
KAMU DENETİMİ ŞART
Buradan açıkça ilan ediyoruz; elektrik dağıtımı yeniden kamunun denetimine alınmalıdır, Faturalardaki dağıtım bedeli şeffaf, makul ve denetlenebilir hale getirilmelidir Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), şirketleri değil halkı korumalıdır. Özelleştirilen bölgeler ve enerji tesisleri kamulaştırılmalıdır Enerji politikaları, siyasi ve ticari çıkarların değil, halkın refahının merkezinde olmalıdır. Geçiş sürecinde bağımsız ve güçlü bir Kamulaştırma İdaresi kurulmalı, kamu kaynakları yeniden halk yararına kullanılmalıdır. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanlığı olarak bu düzene sessiz kalmayacağız. Elektrik faturası şirketlerin borcunu değil, halkın yaşamını aydınlatmalıdır! Bu ülke birkaç ayrıcalıklı şirkete değil, 85 milyona aittir. Bu kaynaklar bizimdir. Bu topraklar bizimdir. Bu enerji bizimdir. Bu mücadele hepimizindir.”