Liseliler ayaklandı
haberimizvar.net- Milli Eğitim Bakanlığı 8 Nisan 2025 tarihinde proje okullarında öğretmen ve yönetici kadroların atamasını duyurmuştu. Bakanlık tarafından yapılan duyuru ise liselerde tepkilere neden oldu. Eğitimciler, yapılan atamaların liyakatten uzak, tamamen siyasi ayrımcılık yaptığını vurgularken öğrenciler ve öğretmenler atamalara isyan etti.
Ülke genelinde liselerde tepki çığ gibi artarken Antalya'da ise Antalya Anadolu Lise'nde (AAL) toplanan öğrencilere ve mezun öğrenciler basın açıklaması gerçekleştirdi. AAL'de yapılan açıklamaya CHP İl Milletvekili Cavit Arı, Antalya Baro Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç ve AAL mezunu öğrenciler katıldı. AAL önünde yapılan açıklamada yapılan atamaların tamamen liyakatten uzak bir uygulama olduğu ifade edildi.
ANTALYA ANADOLU LİSESİ'NE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Antalya Anadolu Lisesi’nde açıklama yapan CHP İl Milletvekili Cavit Arı, şu sözleri kullandı:
“Bu mücadeleye saygı duyan mezunlar, bütün partiler ve özellikle buradan mezun olan genç arkadaşlarımız var. Bu mücadelede yalnız değiliz ve hep birlikte sürdürerek başarıya ulaşacağız. Öncelikle şunu söyleyeyim: Benim kızım da Antalya Anadolu Lisesi’nden okuldan mezun. Burada sınıf arkadaşlarını gördüm. Aynı sıralarda okuyarak buradan mezun olan genç doktorlarımızı, avukatlarımızı, mühendislerimizi gördüm. Ayrıca, bu okulun 2013-2015 yılları arasında üç dönem okul aile birliği başkanlığını yaptım. Yani bu okulla özel bir gönül bağımız var. Biz de bu okulun eğitiminden yararlanmış bir aileyiz. Ancak mesele sadece bu okul değil, arkadaşlar. Biz Antalya Anadolu Lisesi'ne sonuna kadar sahip çıkacağız. Bunun için buradayız.”
“23 YILDA EĞİTİMİ ÇÖKERTTİ”
Bugün bu mesele gerek Antalya'daki birçok okulda gerekse Türkiye'deki yüzlerce okulda yaşanan bir sorun olduğunu söyleyen Arı, “Milli Eğitim Bakanlığı, AK Parti iktidarı döneminde her gelen bakanla yeni bir sistem getirerek 23 yılda eğitimi çökertti. Bugün Türkiye'de eğitim çökmüş, dibe vurmuş durumda. Bunu yaratan da iktidar ve onun bakanlarıdır” diye konuştu.
“EĞİTİMİ DİBE VURDURMAYA ÇALIŞIYOR”
“Antalya Anadolu Lisesi, çocuklarımızın öğrencilik döneminde hep övündüğümüz bir okuldu” diyen Arı, konuşmasında “Türkiye'nin ilk onun da yer alan, Antalya'daki tüm öğrencilerin kazanıp okumak istediği bir okuldu. Buradan idarecilere soruyorum: İlk onda yer alan, 5. veya 6. sıralarda bulunan bu okulumuzun şu anki eğitim sıralaması nedir? Çünkü hiçbir yerde yayınlamaya cesaret edemiyorlar.
Nasıl ki bugün Türkiye'nin en gözde üniversitesi Boğaziçi'ni çökertmeye çalışanlar, oradaki eğitimi dibe vurdurmaya çalışıyor, şimdi de gözlerini Türkiye'nin en başarılı liselerine diktiler. İstanbul Beşiktaş Anadolu Lisesi'nden Antalya Anadolu Lisesi'ne kadar her yerde, yakın tarihte bütün idarecileri bir gecede oradan oraya tayin ettiler ve buralardaki idarecileri boşalttılar. Şimdi ise öğretmenleri buralardan uzaklaştırıyorlar” ifadelerine yer verdi.
Arı, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Buradaki mesele sadece altı öğretmenin başka bir yere gitmesi değildir. Bu, bir zihniyetin değiştirilmesi ve okulun geleneğinin yok edilmesi mücadelesidir. Bu, laik eğitim sisteminin yok edilme girişimidir. Biz buna karşı direneceğiz. Buradaki mesele Cumhuriyet'tir, buradaki mesele laik eğitimdir. Yine de kazanacağız.”
“GERİCİ ANLAYIŞA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Antalya'nın en başarılı liseleri, Antalya Anadolu Lisesi dahil, aynı kıyımla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Milletvekili Cavit Arı, konuşmasında “Türkiye'de 26 bin öğretmeni köklü okullardan alarak başka okullara gönderecekler. Ancak oralara hangi zihniyette öğretmenler atanacağını ve buralarda nasıl bir kadrolaşmayla eğitim sisteminin yok edileceğini hedefledikleri için bu dönüşüme müsaade etmeyeceğiz. Bunun için buradayız.
Bu mesele sadece 6 öğretmen ya da 10 öğretmen meselesi değildir. Bakın, burada bir idareci değişikliği oldu. Bir müdür değişikliği yaşandı. Ondan sonra buradaki eğitim sisteminde, laik eğitim anlayışında değişiklik olmaya başladı. Bu müdür geldiğinden beri çok sayıda şikayet geldi. İşte biz, başta Antalya Anadolu Lisesi olmak üzere, bu genç kardeşlerimle birlikte okulumuza ve bütün okullarımıza sahip çıkacağız. AKP iktidarının bu gerici anlayışına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM, LAİK VE BİLİMDEN UZAKLAŞIYOR”
Antalya Anadolu Lisesi mezunları adına basın açıklamasını okuyan AAL mezunu Antalya Barosu Genel Sekreteri Çevik Köken, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
Son dönemde, eğitimin niteliksizleştirilmesine yönelik adımların en belirgin örneklerinden biri olarak değerlendirilen “Proje Okulları’na yönelik uygulamalar, kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açmıştır. Laik, bilimsel ve kamusal eğitim anlayışından uzaklaşan politikaların yalnızca müfredatla sınırlı kalmayıp eğitim kadrolarını da hedef aldığı bu uygulamalar, tüm imkanlara rağmen eğitim alanında istenen sonucun alınamadığının göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
Eğitim politikaları, son yıllarda sıkça değişmiş; aynı yönetim döneminde dahi birbirine zıt uygulamalar hayata geçirilmiş ve bu durum, eğitim sistemini istikrarsız bir hale getirmiştir. Bazı teknolojik yeniliklerin ve fiziki iyileştirmelerin hayata geçirilmesi olumlu bir izlenim oluştursa da eğitimin temelinde yer alması gereken bilimsel ve evrensel değerlerin ikinci plana atıldığı görülmekte.”
“EĞİTİMDE EŞİTLİK LİYAKATE DAYALI OLMALI”
Mevcut süreçte, ülkenin köklü ve saygın eğitim kurumlarında görev yapan eğitimcilerin yerine, belirli çevrelere yakın isimlerin görevlendirilmesi yönündeki iddiaların kaygıları artırdığını dile getiren Köken, “Atamalarda liyakat ve nesnel ölçütlerin dikkate alınmaması, kamuoyunda “ben yaptım oldu” anlayışının hâkim olduğu algısını pekiştirmektedir. Özellikle sadece proje okullarıyla sınırlı tutulan bu değişiklikler, eşitlik ve adalet ilkeleriyle örtüşmemektedir.
Eğer bu uygulamaların temelinde iyi niyet varsa, atama süreçleri tüm eğitim kurumlarını kapsayacak şekilde, liyakat ve objektif kriterlere dayalı, tüm paydaşların katılımıyla hazırlanacak yeni bir yönetmelik çerçevesinde düzenlenebilir. Demokratik, laik, bilimsel ve kamusal eğitime önem veren tüm kişi ve kurumların, bu sürece sessiz kalmaması, yapıcı eleştiriler ve önerilerle sürece katkı sunması büyük önem taşımaktadır” diye konuştu
Tüm bu gelişmeler, eğitim sistemin geleceği açısından ciddi soru işaretleri doğurduğunu vurgulayan Köken, “Nitelikli, adil ve evrensel değerler ışığında şekillenen bir eğitim anlayışının önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Eğitimde fırsat eşitliğini, çoğulcu, çağdaş, laik ve bilimsel yaklaşımı savunan bizler, Proje Okulları özelinde yaşanan bu olumsuz gidişata karşı sorumluluk hissediyor; daha şeffaf, katılımcı ve liyakat esaslı bir sürecin tesis edilmesini talep ediyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
(Antalya Gündem Gazetesi)