Sol partilerin gündemi farklı

HDP ise bir süre önce ‘üçüncü yol’ çağrısı yaptı. Bütün sol ve sosyalist güçlere, partilere, örgütlere yapılan bu çağrı sonrasında toplantılar gerçekleştirildi. Toplantı sonrası bir kopuş da yaşandı. Sol Parti, “Bu aşamada hangi koşullarda yapılacağı belli olmayan seçime ilişkin bir ittifak tartışmasını doğru bulmadıklarını” söyleyerek toplantıya katılmadı. TKP ise toplantıya katılmakla birlikte “HDP’nin başını çektiği demokrasi ittifakının parçası olmak gibi bir gündemimiz yok” dedi. Sol Parti, TKP ve EMEP ortak bir açıklama yaparak, ayrı bir yol yürüyeceklerini duyurdu. Acaba Doğu Perinçek’in Cumhur İttifakı’na monte olmasıyla boşalan alanın, yani ‘ulusalcı sol’ arazinin doldurulmasına yönelik bir girişim mi bu? Zamanla görülecek. Sol, sosyalist cephede böylesi bir kopuş yaşanırken, 4 milletvekiliyle mecliste temsil edilen Türkiye İşçi Partisi’nin de ciddi bir yükselişi var. Dağınık sol ve sosyalist unsurlar, bireyler TİP çatısı altında toparlanıyor. Bu son derece dikkat çekici, umut veren ve önemli bir gelişme. Dahasını da söyleyelim: Eğer HDP kapatılırsa, TİP, sol ve sosyalistlerin yeni adresi olabilir.

Asıl ittifak ikinci turda olur

Özetlersek; HDP sol, sosyalist, demokrat, özgürlükçü kesimin çatı partisidir. Ayrı bir yolu, farklı duyarlılıkları, başka bir programı ve hedefleri vardır. Temsil ettiği bütün bu değerlerden dolayı o 6’lı fotoğrafın içinde zaten olamaz. Olmamalıdır. Fakat orada olmaması, bu 6 liderin, yani Millet İttifakı’nın HDP tarafından dillendirilen, temsil edilen taleplere kulak tıkaması anlamına gelmez. Muhtemelen de bu mesajlar verilecektir. Ayrıca şu da unutulmalıdır ki; cumhurbaşkanlığı seçimi iki turlu bir seçimdir. Çok büyük ihtimalle de ikinci tura kalacak. Yani asıl şekillenme ikinci tur öncesi gerçekleşecek. Erdoğan’ın özellikle Kürt seçmene yönelik son derece radikal hamleler yapma ihtimali var. Seçimi kazanmak için her şeyi yapabilecek karakterde olan Erdoğan, bu adımları atar mı? Atar… Bahçeli bu hamlelere itiraz eder mi? Etmez… Erdoğan’a verdiği destek nedeniyle devlet gücünü elinde bulunduran MHP, bunu kaybetmek istemeyecektir. Gittikçe eriyen MHP’yi ayakta tutan tek şey de bu pastadır zaten. Yani ikinci turu, eldeki bütün kartların açılacağı, bütün oyunların deneneceği, ak koyunla kara koyunun belli olacağı bir süreç olarak düşünmek lazım. İşte gerçek anlamda ittifaklar da o süreçte kurulacak, eğer Millet İttifakı samimiyse, yeni Türkiye’nin önünü açacak işbirliği daha inandırıcı bir şekilde inşa edilecek.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun gücü

Buraya kadar yazdıklarımızla derdimizi anlatabilmişizdir diye düşünüyorum; ama eklemem gereken bir şey daha var: Konuştuğum HDP’lilerin ve Kürt seçmenin önemli bir kısmı Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına sempati duyuyor. Bunu öncelikle belirteyim. Peki Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa ne yaparlar? Seçim ikinci tura kaldığında ve Cumhur İttifakı’nın adayı ile Kılıçdaroğlu arasında geçecek bir yarışta oylar Kılıçdaroğlu’na gider. Kürt seçmen bu iki seçenek arasında Erdoğan’ı değil, Kılıçdaroğlu’nu tercih eder. Tabii durup bekleyen bir Kılıçdaroğlu’nu değil, konuşan, dile getiren, hareket eden, Kürt seçmene hitap eden bir Kılıçdaroğlu’nu… Bu aşamada bile Kılıçdaroğlu’nun 1-0 önde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Yani aslında yarışa CHP tabanının yaklaşık yüzde 30 oyu ve HDP’nin çözüm önerileri bekleyen yüzde 13’lük kitlesiyle başlıyor. O 6’lı fotoğrafta Kılıçdaroğlu’nun sırtında yüzde 43’lük bir yük var. Bu da Cumhur İttifakı’nın adayının bir adım önünde yarışa başlamak demektir.

İdris Özyol