Ubuntu

YEREL 03.05.2024 - 15:37, Güncelleme: 03.05.2024 - 15:37
 

Ubuntu

Ubuntu kavramı, özelde Güney Afrika, Genelde Afrika’nın neredeyse tamamını içine alan ve sömürge öncesi dönemden buyana birlikte yaşamı tarif etmek için kullanılan hem ahlaki hem de felsefik bir tanımlamadır.

Ubuntu kavramı bizim yerleşik kültürümüzde de yer alan ama son zamanlarda sadece sözde kalan dayanışma, imece usulü yaşama, komşusunun açlığını düşünen varlığı önemseme gibi birçok başka kavramın bir arada yer aldığı bütünleşik bir kavram yapısıdır.   Bu kavramlar; insanlık, saygı, aidiyet, şefkat, paylaşım, cömertlik, empati, affetme, yardım etme, düşünceli olma, destek olma, kollektif benlik, öz varlık gibi hümanist değerlerdir. Ubuntu kültürüne ve dünya görüşüne sahip bir birey iyi ahlaklı bir bireyi tanımlayan, arkadaş yanlısı, arkadaş canlısı, yardımsever, alçak gönüllü, cömert, nazik, diğer insanlarla ve doğayla uyum içinde olan, sistemi geliştirmeye dayalı iş birliği içinde olan, mütevazi, yerel ve evrensel değerlere bağlı yaşayan bireyi tanımlar. Ubuntu felsefesinin temeli “Benim, Çünkü Biziz; Biziz, Çünkü Benim” (I am because we are, and since we are, therefore I am) öğretisine dayalıdır. Biz olma düşüncesi daha çok “Komünalist “yaşamı tarifleyen, “toplum mutlu ise birey de mutludur” felsefesinin karşılığıdır. Diğer bir deyişle bir birey içinde bulunduğu ve ait olduğu insan ekolojisiyle beraber ele alınmaktadır. Ubuntu aynı zamanda etnik bir kökenden bağımsız, ırkın, rengin, dilin, dinin ayırt ettiği yapıyı reddedip bir üst kimlikte buluşmayı diğer bir deyişle insan olmayı, evrensel kimliğin bir parçası olmayı tarif eder. Nasıl ki etnisite, din, dil gibi ayırt edici özellikler mutlu ve kaliteli bir toplum yaşamını garanti etmiyorsa, Ubuntu, toplumsal ilişkiyi dünya çapında paylaşım, aidiyet, paylaşım ruhu geliştirerek örgütlemeyi ifade eder. Ubuntu felsefesi bireylerin birbirlerine fiziksel, mental, duygusal ve sosyal olarak bağlı olduğunu tarifler. Dünyanın en lezzetli dondurmasını üretseniz onu dağıtacak, onu satacak, onu satın alıp tadına bakacak kimse yoksa onu satamazsınız. Onu satın almak konusunda sizinle iş birliği yaratan insanların satın alma duygusunu kötüye kullanmadığınız sürece bu iş birliği devam edecektir. Ubuntu felsefesine gerçekten inanan biri bir başka insanı düşmanı olarak göremez, ona kötülük edemez, ona yakışmayan hiçbir eylem ve düşünce içinde olamaz. Birileri eğer bir başkasının insanlık onuruna, insanlık hakkına saygılı davranmıyorsa onun Ubuntu konusunda alması gereken çok ders olduğuna inanılır. O sebeple tüm eğitim öncelikli olarak “İyi Bir İnsan Olma” düzleminde insanlık, saygı, aidiyet, şefkat, paylaşım, yardım etme, destek olma, kollektif benlik, öz varlığın değerli olması üzerinde olmalı ve mesleki eğitim bu değerler üzerine inşa edilmelidir düşüncesine dayalıdır. Modernizm ve küreselleşme ebetteki Ubuntu felsefesiyle çatışan kavramlar değildir. Hatta “Citta Slow-Yavaş Kentler” yaklaşımı küreselleşmenin yerel yapı üstündeki yok edici etkisini korumak amacıyla geliştirilmiş bir Ubuntu yaklaşımıdır. Ubuntu felsefesi, genel anlamda yaradanın kendinde olan ve insanda da görmeyi istediği tüm özelliklerini içinde bulunduran bir ahlaki sistemdir. Kişiyi yanlıştan doğruya yönelten bir yaklaşımın Güney Afrika’da vücut bulmuş kavramsal karşılığıdır. Ubuntu aynı zamanda Afrika’da beyaz baskısının, kapitalizmin sömürgeleştirme, kolonileştirme çabasının karşısına devrimci bir karşı çıkışın adıdır.  Tüm bu anlatımlar ışığında Ubuntu bugün ülkemizde ve tüm dünyada en çok ihtiyaç duyulan bir felsefe ve dünya görüşüdür. En yalın haliyle mutlu ve kaliteli toplumsal yaşamı tesis etmenin otobanıdır.
Ubuntu kavramı, özelde Güney Afrika, Genelde Afrika’nın neredeyse tamamını içine alan ve sömürge öncesi dönemden buyana birlikte yaşamı tarif etmek için kullanılan hem ahlaki hem de felsefik bir tanımlamadır.

Ubuntu kavramı bizim yerleşik kültürümüzde de yer alan ama son zamanlarda sadece sözde kalan dayanışma, imece usulü yaşama, komşusunun açlığını düşünen varlığı önemseme gibi birçok başka kavramın bir arada yer aldığı bütünleşik bir kavram yapısıdır.  

Bu kavramlar; insanlık, saygı, aidiyet, şefkat, paylaşım, cömertlik, empati, affetme, yardım etme, düşünceli olma, destek olma, kollektif benlik, öz varlık gibi hümanist değerlerdir. Ubuntu kültürüne ve dünya görüşüne sahip bir birey iyi ahlaklı bir bireyi tanımlayan, arkadaş yanlısı, arkadaş canlısı, yardımsever, alçak gönüllü, cömert, nazik, diğer insanlarla ve doğayla uyum içinde olan, sistemi geliştirmeye dayalı iş birliği içinde olan, mütevazi, yerel ve evrensel değerlere bağlı yaşayan bireyi tanımlar.

Ubuntu felsefesinin temeli “Benim, Çünkü Biziz; Biziz, Çünkü Benim” (I am because we are, and since we are, therefore I am) öğretisine dayalıdır. Biz olma düşüncesi daha çok “Komünalist “yaşamı tarifleyen, “toplum mutlu ise birey de mutludur” felsefesinin karşılığıdır. Diğer bir deyişle bir birey içinde bulunduğu ve ait olduğu insan ekolojisiyle beraber ele alınmaktadır.

Ubuntu aynı zamanda etnik bir kökenden bağımsız, ırkın, rengin, dilin, dinin ayırt ettiği yapıyı reddedip bir üst kimlikte buluşmayı diğer bir deyişle insan olmayı, evrensel kimliğin bir parçası olmayı tarif eder. Nasıl ki etnisite, din, dil gibi ayırt edici özellikler mutlu ve kaliteli bir toplum yaşamını garanti etmiyorsa, Ubuntu, toplumsal ilişkiyi dünya çapında paylaşım, aidiyet, paylaşım ruhu geliştirerek örgütlemeyi ifade eder.

Ubuntu felsefesi bireylerin birbirlerine fiziksel, mental, duygusal ve sosyal olarak bağlı olduğunu tarifler. Dünyanın en lezzetli dondurmasını üretseniz onu dağıtacak, onu satacak, onu satın alıp tadına bakacak kimse yoksa onu satamazsınız. Onu satın almak konusunda sizinle iş birliği yaratan insanların satın alma duygusunu kötüye kullanmadığınız sürece bu iş birliği devam edecektir.

Ubuntu felsefesine gerçekten inanan biri bir başka insanı düşmanı olarak göremez, ona kötülük edemez, ona yakışmayan hiçbir eylem ve düşünce içinde olamaz. Birileri eğer bir başkasının insanlık onuruna, insanlık hakkına saygılı davranmıyorsa onun Ubuntu konusunda alması gereken çok ders olduğuna inanılır. O sebeple tüm eğitim öncelikli olarak “İyi Bir İnsan Olma” düzleminde insanlık, saygı, aidiyet, şefkat, paylaşım, yardım etme, destek olma, kollektif benlik, öz varlığın değerli olması üzerinde olmalı ve mesleki eğitim bu değerler üzerine inşa edilmelidir düşüncesine dayalıdır.

Modernizm ve küreselleşme ebetteki Ubuntu felsefesiyle çatışan kavramlar değildir. Hatta “Citta Slow-Yavaş Kentler” yaklaşımı küreselleşmenin yerel yapı üstündeki yok edici etkisini korumak amacıyla geliştirilmiş bir Ubuntu yaklaşımıdır. Ubuntu felsefesi, genel anlamda yaradanın kendinde olan ve insanda da görmeyi istediği tüm özelliklerini içinde bulunduran bir ahlaki sistemdir. Kişiyi yanlıştan doğruya yönelten bir yaklaşımın Güney Afrika’da vücut bulmuş kavramsal karşılığıdır.

Ubuntu aynı zamanda Afrika’da beyaz baskısının, kapitalizmin sömürgeleştirme, kolonileştirme çabasının karşısına devrimci bir karşı çıkışın adıdır. 

Tüm bu anlatımlar ışığında Ubuntu bugün ülkemizde ve tüm dünyada en çok ihtiyaç duyulan bir felsefe ve dünya görüşüdür. En yalın haliyle mutlu ve kaliteli toplumsal yaşamı tesis etmenin otobanıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.