Basın özgürlüğü mü? Hadi canım sen de!

GÜNDEM 02.05.2024 - 13:14, Güncelleme: 02.05.2024 - 14:49
 

Basın özgürlüğü mü? Hadi canım sen de!

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde demokrasi ve insan hakları konusunda müthiş (!) bir sınav verdikten sonra şimdi 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamaya hazırlanıyoruz.

İnsanların Anayasal haklarını kullanmalarına izin vermeyen ve dünyanın en önemli kentlerinden kilitleyen iktidarın sözcüleri, 3 Mayıs'ta basın özgürlüğü konusunda can canlı sözlerle ahkam kesecekler, Türkiye'de basının özgür olduğunu, gazetecilerin korkusuzca yazmaya, söylemeye devam edeceklerini söyleyecekler. Ne kadar inandırıcı olurlar bunun yorumunu yapmak bize düşmez elbette. Gelelim şu basın özgürlüğü meselesine. Acı ama gerçek Türkiye'de basın özgürlüğü yok. Bunun en net delili cezaevlerinde en çok gazetecinin bulunduğu ülkeyiz. Yargılanan, mahkemelerde hesap sorulan gazeteci sayısı da her geçen dakika artıyor. Bizde keyifle gazetecilik yapmanın tek şartı var, iktidar yanlısı olmak. İktidarın borazancıbaşı olmak, vıcık vıcık iktidar ve iktidar yanlılara övgü düzmek. İKTİDARA YAKIN OLMAYANA MAMA YOK! Ne diyordu Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca, "İktidara yakın olmayana mama yok" Gerçek bu ne yazık ki... İktidara yakın olan gazetecilerin bir eli yağda, bir eli balda. Yıllarını iktidar yalakalığı ile geçirenler de, gazeteciliğe de onları örnek olarak da yapanlar hayatlarından son derece memnun, mutlu, gelecek kaygısı yok.  İstedikleri gibi yazıp çizerler, hakaret ederler, tehdit ve şantaj yollarına başvururlar ama yargılanmazlar, dava açılsa bile adliye sorumlusu ağabeyler onları kurtarır. İktidarı eleştiren, gidişatın kötü olduğunu yazan, Türkiye'yi sarmalayan mafya, uyuşturucu baronları, suç makinelerinin marifetlerini yazanlar ise mahkeme kapılarında sürünür, jet hızıyla tutuklanır, işsiz kalır, hayatı kararır... ÖZGÜR BASIN MI HADİ CANIM SEN DE! Kimse aksine söylemeye kalkışmasın Türkiye'de basın özgürlüğü yok, ifade özgülüğü yok, hele hele hak arama özgürlüğü hiç ama hiç yok. Ya yandaş, candaş ve yalaka olacaksın, ya da Anadolu basını emekçileri gibi asgari ücrete bile yaklaşmayan maaşla, boğaz tokluğuna çalışacaksın. Aslında Antalya'da ve Türkiye'de bu koşullarda gazetecilik yapmaya kalkışmak, basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü savunmak Don Kişot'luktan öte bir şey değil. Değil de koşullar ne olursa olsun gazeteciliği gazeteci gibi yapmakta kararlı olanlar var, onlar bir anlamda ülkenin, halkın umut çiçekleri.. MÜCADELEYE DEVAM 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamaya hazırlanırken, ne olması gerektiğini, Türkiye'nin basın özgürlüğü liginde sıçrama yapması için beklentilerin ne olduğunu da vurgulamak gerekli. Talebimiz şudur: Gazetecilik suç sayılmasın, halkın haber alma hakkını çok güç koşullarda kullandırmaya çalışan gazeteciler şiddete uğramasın, iktidar ve patronu tarafından işten kovulma tehdidi yapılmasın, medya kuruluşları kapatma, ilan yasağı gibi ekonomik cezalarla baskılanmasın, sansür ve otosansür basının korkulu rüyası olmaktan çıksın. Her şeye rağmen 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun...
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde demokrasi ve insan hakları konusunda müthiş (!) bir sınav verdikten sonra şimdi 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamaya hazırlanıyoruz.

İnsanların Anayasal haklarını kullanmalarına izin vermeyen ve dünyanın en önemli kentlerinden kilitleyen iktidarın sözcüleri, 3 Mayıs'ta basın özgürlüğü konusunda can canlı sözlerle ahkam kesecekler, Türkiye'de basının özgür olduğunu, gazetecilerin korkusuzca yazmaya, söylemeye devam edeceklerini söyleyecekler. Ne kadar inandırıcı olurlar bunun yorumunu yapmak bize düşmez elbette.

Gelelim şu basın özgürlüğü meselesine. Acı ama gerçek Türkiye'de basın özgürlüğü yok. Bunun en net delili cezaevlerinde en çok gazetecinin bulunduğu ülkeyiz. Yargılanan, mahkemelerde hesap sorulan gazeteci sayısı da her geçen dakika artıyor. Bizde keyifle gazetecilik yapmanın tek şartı var, iktidar yanlısı olmak. İktidarın borazancıbaşı olmak, vıcık vıcık iktidar ve iktidar yanlılara övgü düzmek.

İKTİDARA YAKIN OLMAYANA MAMA YOK!

Ne diyordu Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca, "İktidara yakın olmayana mama yok" Gerçek bu ne yazık ki... İktidara yakın olan gazetecilerin bir eli yağda, bir eli balda. Yıllarını iktidar yalakalığı ile geçirenler de, gazeteciliğe de onları örnek olarak da yapanlar hayatlarından son derece memnun, mutlu, gelecek kaygısı yok. 

İstedikleri gibi yazıp çizerler, hakaret ederler, tehdit ve şantaj yollarına başvururlar ama yargılanmazlar, dava açılsa bile adliye sorumlusu ağabeyler onları kurtarır. İktidarı eleştiren, gidişatın kötü olduğunu yazan, Türkiye'yi sarmalayan mafya, uyuşturucu baronları, suç makinelerinin marifetlerini yazanlar ise mahkeme kapılarında sürünür, jet hızıyla tutuklanır, işsiz kalır, hayatı kararır...

ÖZGÜR BASIN MI HADİ CANIM SEN DE!

Kimse aksine söylemeye kalkışmasın Türkiye'de basın özgürlüğü yok, ifade özgülüğü yok, hele hele hak arama özgürlüğü hiç ama hiç yok. Ya yandaş, candaş ve yalaka olacaksın, ya da Anadolu basını emekçileri gibi asgari ücrete bile yaklaşmayan maaşla, boğaz tokluğuna çalışacaksın.

Aslında Antalya'da ve Türkiye'de bu koşullarda gazetecilik yapmaya kalkışmak, basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü savunmak Don Kişot'luktan öte bir şey değil. Değil de koşullar ne olursa olsun gazeteciliği gazeteci gibi yapmakta kararlı olanlar var, onlar bir anlamda ülkenin, halkın umut çiçekleri..

MÜCADELEYE DEVAM

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamaya hazırlanırken, ne olması gerektiğini, Türkiye'nin basın özgürlüğü liginde sıçrama yapması için beklentilerin ne olduğunu da vurgulamak gerekli. Talebimiz şudur: Gazetecilik suç sayılmasın, halkın haber alma hakkını çok güç koşullarda kullandırmaya çalışan gazeteciler şiddete uğramasın, iktidar ve patronu tarafından işten kovulma tehdidi yapılmasın, medya kuruluşları kapatma, ilan yasağı gibi ekonomik cezalarla baskılanmasın, sansür ve otosansür basının korkulu rüyası olmaktan çıksın. Her şeye rağmen 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.