Azraile 42 gün direnebildi

haberimizvar.net- Kaza, 21 Nisan 2024'te Konyaaltı ilçesi Sahil Yolu istikametinde Dumlupınar Bulvarı kesişiminde meydana geldi. Hilal D.G.’nin kontrolünü yitirdiği otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen emekli öğretmen fahri trafik müfettişi Mustafa Söylemez ile ailesinin üzerine doğru ilerledi. Otomobil, Söylemez’e çarparken, ailesi ise son anda aracın altında kalmaktan kurtuldu. Olay yerinde bulunan bir doktorun ilk müdahaleyi yaptığı Söylemez, bölgeye sevk edilen sağlık ekibi tarafından hastaneye kaldırıldı. Tedaviye alınan Mustafa Söylemez, 42 gün sonra yaşamını yitirdi. Söylemez'in ailesi, sürücüden şikayetçi oldu. Sürücü Hilal D.G. ise ifadesinde, kazanın seyir halindeyken önüne bir motosiklet çıkması sonucu meydana geldiğini savundu. Hilal D.G., "Kavşaktan dönüş yapıyordum. Kavşağa girmeden önce arkamdan gelen motosiklet sürücüsü aracın sağından geçip, önüme kırdı. Ben de motosiklete çarpmayı önlemek isterken aracın kontrolünü kaybedip refüje çıktım" dedi. 'YUVAMI YIKTI' Olay günü aracın üzerlerine geldiğini son anda fark ettiğini belirten Harbiye Söylemez, "Konyaaltı Sahili'ne yürüyüşe gelmiştik. Çimenlik alandan yolun karşısına geçmeye çalışırken, aracı üzerimize doğru sürdü. Kaldırıma çıkarak eşime çarptı. Benim ve eşimin kaçma şansı olmadı. Çarpan kıza, 'Ne yaptın' dedim. Kazaya sebep olan sürücü ne gözaltına alındı, ne tutuklandı. Kazada sürücünün yanında annesi de vardı. Oda kızına serzenişte bulundu. Eşim arabanın altında kaldı. O anda bir doktor geldi. Eşim gözünü açtı iyi olup olmadığını sordum. Gözü ile iyi olduğuna dair işaret verdi. Sonra hastaneye kaldırıldı. 42 gün hastanede yaşam savaşı verdi. O sürücü yuvamı yıktı. O suçlu cezaevine girsin, adalet yerini bulsun istiyorum" dedi. Söylemez'in kızı Selda Sabahat ise "Bu bir trafik kazası değil, trafik cinayeti. Bu kaza toplu bir katliam da olabilirdi. Çünkü orada birçok insan varmış. Hepsi bir yerlere kaçmaya çalışmış. Ne yazık ki babam kaçamamış. Bizim içimiz yanarken o kız hayatına devam ediyor. Hatta ceza almamak için hamile kaldığını da öğrendik. Onun yüzünden babamız öldü fakat bir kere arayıp 'Başınız sağ olsun' demedi" diye konuştu. OLAY YERİNDE FREN İZİ BULUNAMADI Ölen Söylemez'in ailesinin avukatı İnan Yılmaz Cömert, "Maktul ve ailesi kaza öncesi çimenlik alanda karşıya geçmek için bekliyor. Olayda 4 kişiler bir de bebek var. Araç 2 tekerleği ile yeşil alana çıkıyor, maktule çarpıyor. Diğerleri sağa sola kaçarak kendilerini kurtarıyor. 42 gün tedavi gören maktul hayatını kaybediyor. Aracı sağında sıkıştıran herhangi bir araç yok. Sürücü sebep olarak bir motosikleti göstermiş ama motosiklet her zaman trafikte karşılaştığımız gibi önünden sola dönüş yapıyor. Aracın çıktığı çimenlik alan çok geniş. Yayaların üstüne sürmek yerine geniş alana kaçabilirdi. Olay yerinde fren izi dahi yok" ifadelerini kullandı. 'TANIKLAR DA OLAYIN KURBANI OLABİLİRDİ' Olaya ilişkin bilirkişi raporu hazırlandığını kaydeden Avukat Cömert, "Raporda motosikletin kazada etkili olabileceği ifade edilmiş. Ön raporda ise yayaya yüzde 100 kusurlu çarptığı söyleniyor. Türk Ceza Kanunu'na göre 2 ile 6 yıl arası 'Taksirle ölüme sebep olmak' suçunu barındırıyor. Ben 'Bilinçli taksir'den değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Maktul emekli bir öğretmen. Aynı zamanda fahri trafik müfettişiydi. Fahri trafik müfettişi bir kişinin acemice kullanılan aracın altında can vermesi çok acı bir durum. Olayın birçok tanığı var. Aslında tanıklar da olayın kurbanı olabilirdi. İlk etapta sürücüye adli kontrol dahi verilmedi. Gözaltında dahi tutulmadı. Daha sonra hamile olduğunu öne sürerek mart ayında mahkemeden talep edip adli kontrolü kaldırtmış" dedi. 'İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ OLMAMALI' Olay günü bebeğini saniye farkıyla aracın altında kalmaktan kurtardığını belirten Söylemez'in damadı Dursun Öztağa, "Mesafe çok kısaydı. Çocuk arabasını ben itiyordum. Aracın geldiğini fark edince kendimi ve bebeği son anda geri çektim. Hatta düşmüşüm, farkında değildim. Kazanın ardından babamız kafasını asfalta çarpmış, kafasından kan geliyordu. Bir insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Babam emekliliğini bile yaşayamadı. Gaziantep'ten Antalya'ya çok büyük hayallerle gelmişti. Torunlarını büyüterek ailesiyle güzel bir hayat yaşamak istiyordu. Babamızı geri getirmez ama hiç olmazsa suçlu hak ettiği cezayı alır" diye konuştu. Hilal D.G., ‘Taksirle ölüme sebep olmak' suçundan ileriki günlerde 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.