'Geleceğe kültürel miras bırakmalıyız'

haberimizvar.net- Panelin açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, “Bir kentin kültür ve sanat politikası, çok yönlü ve kapsayıcı olmalıdır. Kültür, sanatı sadece bir tüketim nesnesi olarak değil, aynı zamanda toplumsal değişim, ekonomik büyüme ve yaşam kalitesinin artırılması için güçlü bir araç olarak ele almak gerekir. Kentin sanat politikaları, hem mevcut sanatçıları desteklemeli hem de yeni yaratıcı potansiyelleri ortaya çıkarmalıdır. Aynı zamanda bu politikalar, yerel halkın yaşamına dokunarak toplumun genel kültürel seviyesini yükseltmeli ve geleceğe sağlam bir kültürel miras bırakmalıdır” dedi. Açılışın ardından, Antalya Kent Konseyi Kültür Sanat Grubu Başkanı Leyla İrten şehrin sanat otoritelerinin toplantıya ilgisine teşekkür etti. “Sanat Şehri Antalya için Takım Oyunu” gerek vurgusunu yaparak bu panel öncesinde bir araya gelen 39  kurum/kuruluştan toplamda 77 kişiden oluşan Sanat oturumu Çalıştay grubuna bir kez daha teşekkür etti ve oturumlara geçildi.    ANTALYA BİR SANAT ŞEHRİ MİDİR?” ANTALYA’NIN SANAT GEÇMİŞİNİ ÖZLEMEK… Ant Sanat Dergisi Yöneticisi Tuncer Çetinkaya’nın  moderatörlüğünde düzenlenen Panelin ilk oturumunun başlığı; “Antalya bir Sanat Şehri midir?” oldu, bu oturumdaki konuşmacılar, sunumları ile sorunun cevabını geniş bir yelpazede irdelediler. Belek Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Gizem Candan sunumunda Antalya’da sanatın gelişimini kronolojik olarak paylaştı. Üniversite/Şehir Sanat Ortamları İlişkisi konusunda AÜ GSF Dekan Yardımcısı Zuhal Başbuğ sunum yaptı geliştirilmesi gereken yerlere dikkat çekti. AKMED Yöneticisi Burcu Topkaya Şeneren de Sanat oturumu çalışma grubunun SWOT (Kuvvetli Yönler/Zayıf Yönler/Fırsatlar/Tehditler) analizini paylaştı.    ANTALYA’DA SANAT VE ÇEVRE KOORDİNASYONU Şehrini anlamayan, şehirde “ev sahibi”  değil “kiracı” olmaktan öteye geçemeyecektir. Panelin ikinci oturumu ATSO Vakfı Antalya Kültür Sanat Sergiler Koordinatörü Yasemin Green’in moderatörlüğünde gerçekleşti. Bu bölümün konuşmacılarından Bilim Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Demet Ceylan, şehirde sanatın gelişebilmesi için sponsorlukların önemini iletti. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, ise sanat ve şehir ilişkisine dikkat çekti. Şehri iyi tanımak mümkün olunca sanattan konuşulabileceğine dikkat çekti. Şehri sahiplenmenin önemini vurgularken; bir şehri anlamayanın şehirde “ev sahibi” değil “kiracı” olmaktan öteye geçemeyeceğine dikkat çeken çarpıcı bir tespitte bulundu.   Bir diğer konuşmacı Gürsel Kaya, Antalya’da hızlı bir plansız büyümeden bahsetti ve bunun devamında gelen estetik yoksunu, sanata imkan kılacak ortamların hızla tükendiği, yoğun göçün de üstüne eklenmesi ile sanatın ve sanatçının da politikası değil politikanın sanatı/sanatçısı kavramlarının oluştuğu bir ortama tanıklık ediliyor dedi.   Heykel sanatçısı Cem Güney Çevikbaş, kentteki heykel ve anıtların nitelikleri/oluşturulması/korunması ve kaldırılması gibi konuların yeterli ve yönlendirici ve kalifiye bir prosedüre bağlı olmayışından bahsetti ve oluşturulması beklenen sanat kurulunun bu konuda da yön gösterici olması gerektiğini vurguladı. Bu oturumun son konuşmacısı AÜ Öğretim Görevlisi Alev Türkan Özcan’da, yine SWOT bulgularına dayanan, mevcut iklim ve iklimsel değişimlerin paralelinde Antalya’nın dört mevsime yayılacak bir sanat etkinlikleri şehri olması için önerileri paylaştı.