KPSS, mülakat, çocuklar ve aşk

EĞİTİM 07.05.2024 - 12:58, Güncelleme: 07.05.2024 - 12:58
 

KPSS, mülakat, çocuklar ve aşk

Çocuklarımız öğretmen olmak için çırpınıyor, küçük çocuklarımız ise öğretmen bekliyor. Daha doğrusu genç çocuklarımız zaten öğretmen. Onlar, küçük çocuklarımızın küçücük dünyalarını aydınlatmak, onlara yeni ve daha güzel bir hayatın hikayelerini anlatmak için sabırsızlanıyorlar. Ve bunun için KPSS , en önemlisi de MÜLAKAT engelini aşma mücadelesi veriyorlar.

Ve aslında bu engeli aşmak için çabalarken hayatın birçok güzelliğini atlayarak yaşlanıyorlar. İşin bambaşka bir boyutu var: bu genç öğretmenler; yaşanmamış aşklar, içlerinden geçen ama içinden geçemedikleri hikayeler bırakıyorlar geriye.   Üniversite sıralarında oturdukları süre kadar KPSS kurslarının sıralarında oturuyor ve  MÜLAKAT denilen adaletsizliğe takılıp hayatı hep erteliyorlar. Çocuklarımıza hayatı öğretecek, onlara hayatın güzelliklerinin kapısını açacak bu genç öğretmenler, hayatın güzellikleriyle dolu birçok kapıyı bırakınız açmayı hiç çalamıyorlar bile. Artık sıklıkla duymaya başladığım: “Ben öğretmenlik defterini kapattım hocam.” sözü umudun defterini kapattım demek aslında. Oysa bir öğretmen olarak biliyorum ki onlar, öğretmenlik defterini güzelliklerle dolduracak yetenekte ve heyecandalar.    Biz umudun defterini kapatıp aşklarını yaşayamayan, hayatı hep erteleyen bu gençlere boğaz tokluğuna bile olmayan bir ücretle öğretmenlik yaptırıp umudu yeşertmeye çalışıyoruz yoksul semtlerin, yoksul kasabaların yoksul dünyalarında. Sevmeyi erteleyenlerden sevgi öğretmelerini bekliyoruz. Onları,  alanlarındaki uzmanlıklarını hiç ölçmeyen KPSS'ye  ve adaletin hiç olmadığı bir MÜLAKATA tabi tutup işe yaramaz olduklarına hükmediyoruz. Oysa ben yıllardır tanıyorum bu gençleri. Ülkenin kaderine hükmetmek, insanımızın kederine çare olmak heyecanıyla çarpıyor yürekleri. Her KPSS sonucu açıklandığında giderek azalsa da öğretmenlik yapabilme heyecanıyla dolu içleri. Bu heyecanı MÜLAKATLA yok etmemin kime faydası var Tanrı aşkına!?   Doğru kullanılmayan kaynaklar yüzünden bir türlü açılamayan kadrolar hem bir neslin umutlarını köreltiyor hem de ülkenin geleceğini karaltıyor. Oysa biliyoruz ki ücretli öğretmenlik varsa kadro da vardır.  Ne olur açın şu kadroları! Bu genç öğretmenler KPSS kurslarında hiç işlerine yaramayacak şeyleri öğrenmek yerine sevmeyi öğrensinler, öğretsinler bu ülkenin çocuklarına.  Ve ne olur vazgeçin şu MÜLAKAT saçmalığıdan. Bırakalım,  aşklarını yaşasınlar, hem çocuklar getirsinler dünyaya hem de çocuklar yetiştirsinler ülkenin yarınlarına sevgiyle. Bırakalım üretsinler ve öğretsinler üretmenin erdemini bu ülkenin çocuklarına.  
Çocuklarımız öğretmen olmak için çırpınıyor, küçük çocuklarımız ise öğretmen bekliyor. Daha doğrusu genç çocuklarımız zaten öğretmen. Onlar, küçük çocuklarımızın küçücük dünyalarını aydınlatmak, onlara yeni ve daha güzel bir hayatın hikayelerini anlatmak için sabırsızlanıyorlar. Ve bunun için KPSS , en önemlisi de MÜLAKAT engelini aşma mücadelesi veriyorlar.
Ve aslında bu engeli aşmak için çabalarken hayatın birçok güzelliğini atlayarak yaşlanıyorlar. İşin bambaşka bir boyutu var: bu genç öğretmenler; yaşanmamış aşklar, içlerinden geçen ama içinden geçemedikleri hikayeler bırakıyorlar geriye. 
 Üniversite sıralarında oturdukları süre kadar KPSS kurslarının sıralarında oturuyor ve  MÜLAKAT denilen adaletsizliğe takılıp hayatı hep erteliyorlar. Çocuklarımıza hayatı öğretecek, onlara hayatın güzelliklerinin kapısını açacak bu genç öğretmenler, hayatın güzellikleriyle dolu birçok kapıyı bırakınız açmayı hiç çalamıyorlar bile. Artık sıklıkla duymaya başladığım: “Ben öğretmenlik defterini kapattım hocam.” sözü umudun defterini kapattım demek aslında. Oysa bir öğretmen olarak biliyorum ki onlar, öğretmenlik defterini güzelliklerle dolduracak yetenekte ve heyecandalar.
 
 Biz umudun defterini kapatıp aşklarını yaşayamayan, hayatı hep erteleyen bu gençlere boğaz tokluğuna bile olmayan bir ücretle öğretmenlik yaptırıp umudu yeşertmeye çalışıyoruz yoksul semtlerin, yoksul kasabaların yoksul dünyalarında. Sevmeyi erteleyenlerden sevgi öğretmelerini bekliyoruz. Onları,  alanlarındaki uzmanlıklarını hiç ölçmeyen KPSS'ye  ve adaletin hiç olmadığı bir MÜLAKATA tabi tutup işe yaramaz olduklarına hükmediyoruz. Oysa ben yıllardır tanıyorum bu gençleri. Ülkenin kaderine hükmetmek, insanımızın kederine çare olmak heyecanıyla çarpıyor yürekleri. Her KPSS sonucu açıklandığında giderek azalsa da öğretmenlik yapabilme heyecanıyla dolu içleri. Bu heyecanı MÜLAKATLA yok etmemin kime faydası var Tanrı aşkına!?
 
Doğru kullanılmayan kaynaklar yüzünden bir türlü açılamayan kadrolar hem bir neslin umutlarını köreltiyor hem de ülkenin geleceğini karaltıyor. Oysa biliyoruz ki ücretli öğretmenlik varsa kadro da vardır. 
Ne olur açın şu kadroları! Bu genç öğretmenler KPSS kurslarında hiç işlerine yaramayacak şeyleri öğrenmek yerine sevmeyi öğrensinler, öğretsinler bu ülkenin çocuklarına. 
Ve ne olur vazgeçin şu MÜLAKAT saçmalığıdan. Bırakalım,  aşklarını yaşasınlar, hem çocuklar getirsinler dünyaya hem de çocuklar yetiştirsinler ülkenin yarınlarına sevgiyle. Bırakalım üretsinler ve öğretsinler üretmenin erdemini bu ülkenin çocuklarına.
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.