Öğretmen ve erdem

Ancakkkkkkkkk, bunu yaparken ölçülebilir, denetlenebilir kriterlere dayanmak gerekir.     Belli bir sendikaya üye olmak, iktidar partisi ve destekçisi partilerin sempatizanı olmak, karar verici veya talep edicilerle samimi olmak bir atama kriteri olamaz.      Getirin somut kriterleri, bu kriterlere göre isteğiniz gibi yapın tayinleri.     Ama böyle alikıran başkesen edasıyla, biz yaparız, olur diyerek olmaz bu işler.     İş o noktaya geldi ki en basit işlemlerde bile iktidar partisinin kasaba yöneticisinin bir sözü, yürürlükteki hukuksal metinlerden daha değerli hale geldi. Bu kabul edilemez, edilmemelidir.     Hukuk, hukuk diye çırpınmamız bu yüzden işte     Açıklayın, atanan ve atanamayan öğretmenlere ait hukuki işlemin gerekçesini bitsin bu tartışma.      İdari işlemde sebebe bağlılık o işlemin hukuka uygunluğunu temel koşulu. Hiç olmazsa bu basit koşulu yerine getirin ki biz de ikna olalım.       Okulları, öğrencileri ve öğretmenleri siyasete alet etmeyin. Bırakın, işler hukuka uygun ve kendi doğal akışında işlesin.      Bir okula atanacak öğretmenin ondan, bundan; sizden, bizden olmasına değil ; bilmden yana olmasına, yeterli olmasına bakılmalıdır.        Veee, en önemlisi: Eyyyyy öğretmen arkadaşım! Bir arkadaşının hakkının yenmesine sebep olan hukukuksuz bir işleme razı olma. Sen ki erdemli gençler yetiştirmek için varsın, o zaman önce sen erdemli ol.