Sarayda Serik krizi!

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, icraatları dışında ilk gündeme düşmesi eşinin çalışanına bayramda el öptürüp, bayram harçlığı vermesiyle başladı. Ardından Fatih’in fethi ‘işgal’ olarak değerlendirmesi AKP tabanından ciddi tepkilere neden oldu. Kızkardeşi Emire Ersoy’un 28 Şubat’ın figüranlarından sahte şeyh Ali Kalkancı’nın eşi olması kafalarda soru işareti bıraktı. Ardından Isparta’da 2007 yılında 6 bilim adamının düştüğü uçağın Bakan Ersoy’un kardeşi Ali Murat Ersoy’a ait Atlas Jet’e ait olması  da gündemde yer aldı. Bakan Ersoy Antalya’da Gazipaşa, Olympos, Manavgat ve Serik’te imar değişiklikleri yaparak sahillere otelleri doldurması bu kez de turizm başkentini ayağa kaldırdı. Özellikle kendi otellerine ve iktidara yakın isimlere otel tahsisleri Ersoy’u eleştiri yağmuruna tuttu. Şimdilerde ise AKP’li Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan’ın halkın tek denize girebileceği sahili otellere tahsis edilmesiyle ilgili rüşvet kavgası Ersoy’un “Başkan sen 500 bin TL rüşvet aldın diyorlar, şimdi bunu mu konuşalım?” diyerek 58 kişinin olduğu telekonferans toplantısında çıkış yapması siyasi partilerin gündemine de oturdu.  AKP’li Bakan Ersoy’la ilgili Başkan Aputkan’ın ‘Biliyorsun da gereğini yapmıyorsun’ diyerek yazılı açıklama yapması bardağı taşıran son damla oldu. Ramazan ayında yaşanan bu olay ülke gündemine otururken, AKP’lilerin hiç birinden tek ses çıkmadı. Konuyla ilgili sessizlik sürerken Ankara’dan aldığım bilgi AKP’lilerin tepkisinin hat safhalara ulaştığı hatta Saray’da AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde ‘Serik Krizi’ yaşandığı iddiaları bana kadar ulaştı. İddiaya göre;  Aputkan’ın otellerden ve sahil işletmelerinden gelecek parası kesildiği için olayları büyüttüğü ifade yorumları yapılırken, Bakan Ersoy’un dediği olmadığı sürece istifa edeceğini öğrendim. AKP’li Serik Belediye Başkanı Aputkan, her ne kadar söylenenleri doğrulamasa da ‘hem partisinden, hem belediye başkanlığından’ istifasının zorlandığı, Erdoğan’ın ise Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un arkasında durduğu gelen bilgiler arasında… Bu davranışı ben ‘ya ben, ya o’ şeklinde değerlendirdim. Ersoy, ‘o istifa etmezse ben derim’ söylemi eğer doğruysa Saray’da bir Serik krizi olduğu doğru… Neden doğru? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Serik’teki iddialarla ilgili hiç harekete geçmedi. Ne bir müfettiş, ne bir soruşturma , ne de bir açıklama… Ayrıca AKP’nin Antalya kurmaylarından da ses yok! 500 bin TL rüşvetin yanında yazdığım gibi bir de Audi A6 lüks araçla ilgili AKP İl Başkanı İbrahim Ethem Taş açıklama yapmak yerine sessizliğini sahaya inerek bozdu, kalktı gündemi değiştirmek adına ‘su zammı’ demeye başladı. Konu Saray’da olunca, Bakan Ersoy restini çekince kimse bu krize dahil olmamak adına kendini çekti. Serik, Antalya’nın bir ilçesi ama Antalya’nın AKP’li siyasetçileri artık 18 ilçe varmış gibi davranıyor. Yetmiyor, Manavgat’ta söz verdikleri müjdeledikleri Yat Limanı ve Çekek OSB ile ilgili bile Bakan Ersoy’la karşı karşıya gelmemek adına üç maymunu oynuyor. Aputkan’ın durumuna düşmemek adına herkes ağzına bant bağlamış gibi… Bir de kimse iddia etmediği halde, durup dururken İYİ Parti’den olaylı bir şekilde AKP’ye geçen Antalya Milletvekili Tuba Varol Çokal Manavgat’taki 3 bin dönümlük yerden ben ya da ailem otel talep etmedik diyerek adeta yaşadığı telaşı ve paniği ortaya koyunca, bu kez de bir de Saray’da Çokal krizi oluşması an meselesi… AKP’nin Antalya’da çorap söküğü gibi devam eden rant kavgaları, rüşvet tartışmaları nereye varır bilemiyorum. Ancak şu gerçek ki yaşananlar ya bir bakanın ya da bir belediye başkanının başını yiyecek! Görünen köy kılavuz istemez…