Antalyaspor'da hafriyat yolsuzluğuyla ilgili iddiaları yazdığım köşe yazılarımla ilgili konu hala kent gündemini meşgul ediyor... Erişim yasağının ardından sustuğumu sananlar yanılıyor. İddiaların aydınlatılması için toplum vicdanı soruşturma beklerken, hukukun gücü yerine başvuru yapanın gücünün gösterildiği yasak kararına karşı da adalet arayışımız sürüyor. Avukatım itiraz hakkımızı kullanacak, itiraz sonuçlanıncaya kadar yayınlar haber sitemizde yayınlanmaya devam edecek.  Kendi elleriyle soruşturma açılması istemesi gerekenler ise, itibarlarını kurtarma operasyonları düzenliyor. Rixos Oteli'nde Antalyaspor Kulübü Derneği Başkanı Aziz Çetin için itibar kokteyllerine 'bravo, çok başarılısın' alkışları tutanlar sıra sıra inciler gibi yan yana dizilip, poz veriyor. Kimisi şehzadesini bu işlerden el ayak çektiriyor, bürokratına ise 'bu işi temizle' talimatı veriyor. Üst düzey bürokratımız ne yapacağını bilemez vaziyette dostlarına ağlıyor, "Ben demiştim ona, patlarız diye. Beni dinlemedi. Şimdi bu işi çöz diyor. Ben ne yapacağım?" diye... Ankaralılar tekrar sisteme giriyor, talimatları yağdırmaya başlıyor. Hafriyattan topladıkları çekleri, dernek yöneticileri Antalyaspor Takımı'na lütufta bulunurcasına şahsi bağış olarak veriyor. Ne de olsa soruşturma yok, hesap soran yok! Bir gazeteci kendi yazıyor, kendi söylüyor! Yazılanlara bir saat içinde yayın yasağı alınıyor! Ne güzel dünya! İlgili köşe yazılarımı yazmaya başladığımda yıllık 5 Antalya merkez ilçe için 150 milyon TL olarak tahmin edilen hafriyat parasının önce 600 milyon TL daha sonra işin uzmanı insanlar tarafından 1 milyar TL'nin üstünde diye tahmin edip, sadece Altıntaş Mahallesi'nden hesaplamaya başla diye uyarması iddiaların boyutunu daha da güçlendirdi. Bu arada iddialar arasında ismi geçen Antalyaspor Kulübü Derneği yöneticilerinden birinin  'Antalyaspor imajı çok değerlidir, kamuya mal olmuştur. Dolasıyla Antalya'nın değerli imaj sahibi insanları Antalyaspor'da yöneticilik yapabilir. Ebru Küçükaydın'ın yazdığı yazılar nedeniyle Antalyaspor ve Antalyaspor yöneticileri hakarete uğradığından kamu davası açılması' istenmesi sebebiyle karakolda ifade verirken şaşkınlığımı gizleyemedim. Yazdığım iddialar yüzünden benim halkı endişe, korku ve panik yaratarak ülkenin iç ve dış güvenliğini, kamu düzeni ve sağlığını bozduğum için suçluyor ve için adaletten taraf olmasını istiyorsun öyle mi? Neden? Antalyaspor yöneticilerinin dokunulmazlığı mı var, iddia da bile bulunamazsın öyle mi? Benim suçlu olmam için önce Antalyaspor Derneği yöneticileri, ilgili belediye başkanı, ilgili bürokratlar, ilgili şirket yöneticilerinin suçsuzluğunu ispat etmesi gerekmez mi? Şikayetin detaylarını incelerken, bir de iddialar arasında adı geçen kişinin "Sen hiç 150 milyon TL'yi bir arada gördün mü?" ibretlik sorusunu yöneltmesi ağlanacak halimize güldürdü doğrusu... 150 milyon TL'yi hiç bir arada görmedim, görme imkanımın da olmaz ama 8. yarış atını alanlar, boşanmak için gayri resmi elden 200 milyon TL ödeyenler, bugün yaşanan ekonomik krizde Kaleiçi'nde konak alanlar, 'benim onunla hiç ilgim yok' dediği başkanından 'şu kadar milyonu şuraya yatır' diye talimat alanlar, çantayla para taşıyanlar,  Antalya'ya sığmayıp Ege'den kenti yönetmeye çalışanlar ispat edemem ama bilirim değil 150 milyon TL'yi 1 milyar TL'yi görmüştür. Hala umutla kentimin Antalya Valisi Hulusi Şahin'den, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci'den 'burada neler oluyor?' sorusuna yanıt aramasını bekliyorum. Bu arada kayda geçmesi adına Antalyaspor Kulübü Derneği'nin kaç şirkete yüzde 10 ortak olduğunu çok merak ediyorum.  Mesela; Oba Hafriyat Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yüzde 10 Antalyaspor Kulübü Derneği, yüzde 24.5 Ali Özcan, yüzde 32.75 Bahattin Özkesemen ve yüzde 32.75 Akın Kütük ortaklığıyla kurulması için düğmeye basılmışken, Antalyaspor hafriyat yolsuzluğu iddiaları yazılmaya başlayınca neden durdunuz. Halen kuruluş aşamasında görülen şirket neden kurulmak istendi? Bu şirkette Antalyaspor Kulübü Derneği ve Bahattin Özkesemen'in işin içinde olmasından dolayı dolaylı olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketi Sosyal Hizmetler A.Ş.'nin de bünyesine alınacak mıydı? Duymayan, görmeyen, bilmeyen Antalyaspor Kulübü Derneği yöneticileri kaç şirketin yüzde 10 ortağı oldunuz?  Şirket ortaklıklığınızda amacınız nedir? diye sorup gazeteci olarak görevimi tamamlayayım. Kalın sağlıcakla...