Zeyyat Şahin
Köşe Yazarı
Zeyyat Şahin
 

Muhalif olmak

İsmet Özel, Yıkılma Sakın şiirinde şöyle diyordu: Ölüyoruz, demek ki yaşanılacak. Ben de söze, muhalifim demek ki hayat anlamını koruyacak ve zenginleşecek, diyerek başlayabilirim. Evet ben hep muhaliftim. Hayata, genel geçer hikayelere ve her şeye muhalif ve herkesin uzağındaydım hayatım boyunca.            O yüzden herkesle aynı yerde olmamak, herkesle aynı sloganları tekrar etmemek ve herkesin zafer şarkıları söylediği meydanlarda kendime yer bulamamak beni çok üzmedi.   Daha küçük bir çocukken muhaliftim ben.  Herkesin sapanlarla, tuzaklarla tüfeklerle kuş avladığı bir köyde büyüdüm ama tek kuş avlamadım. Üstelik dedem anlı şanlı bir avcıydı.   Deniz kenarında doğup büyüdüm ama ne oltayla ne zıpkınla tek balık avlamadım. Herkes balıkların peşinde koşarken ben denizin kumsala vuran bembeyaz köpüklü dalgalarını, beyaz yeleli deli bir taya benzemekle meşguldüm.  Yaylada herkes Çellik ve arası kesme oynayıp birbirlerine güçlerini ve zekalarını göstermeye çalışırken ben Kuyucuk'un başında bir kaya kovuğunda dağlara bakıp kitaplar okuyor ve düşler kuruyordum.   Ve en önemlisi yaşıtlarım yukarıda saydıklarımı yaparken ben yaşlıların dizleri dibinde oturup onlardan kadim hikayeler dinliyordum. Büyüdüm, ortaokula, liseye gittim; aşık oldum, hüzünlendim ama yine herkesin yaptıklarını yapmadım.  Hiç futbol oynamadım mesala, maç izleyip gazetelerin spor sayfalarını okumadım.                   Herkes sürüler halinde ergenliğin ve ilk gençliğin heyecanları peşinde koşarken ben, gazete bayiinde o günün gazetelerinin ve takip ettiğim bazı dergilerin gelmesini beklerdim.Ve kasabanın  küçük kütüphanesinde ansiklopediler ve kitaplar arasında kaybolurdum.   Yani ne kuşlara tuzak kurdum ne balıklara olta attım ne de maçta rakip oyuncuya çelme taktım. Anlayacağınız kazandım duygusuyla geçmedi gençliğim ve kazanmak için her yolu mübah görerek yaşamadım bu hayatı.  Hep genel olanın uzağında durdum, çoğunluğun tercih ettiği yolun tersinde yolculuk ettim.              Böylece kazananlar safında dünya nimetlerinden pay almak yerine kendi safımda, kendi doğrularımla yaşadım bu hayatı.  Hep muhaliftim çünkü muhalif olmak eğlenceliydi ve insana bu dünyada kendisini işe yarar hissettiriyordu.  İnsanın tek bir hayatı var ve bu hayat kalabalıklarda harcanmayacak kadar kıymetli.  Muhalif olmak hayatta olmaktır. 
Ekleme Tarihi: 26 Ağustos 2024 - Pazartesi

Muhalif olmak

İsmet Özel, Yıkılma Sakın şiirinde şöyle diyordu: Ölüyoruz, demek ki yaşanılacak.

Ben de söze, muhalifim demek ki hayat anlamını koruyacak ve zenginleşecek, diyerek başlayabilirim.
Evet ben hep muhaliftim. Hayata, genel geçer hikayelere ve her şeye muhalif ve herkesin uzağındaydım hayatım boyunca.           
O yüzden herkesle aynı yerde olmamak, herkesle aynı sloganları tekrar etmemek ve herkesin zafer şarkıları söylediği meydanlarda kendime yer bulamamak beni çok üzmedi.
 
Daha küçük bir çocukken muhaliftim ben. 
Herkesin sapanlarla, tuzaklarla tüfeklerle kuş avladığı bir köyde büyüdüm ama tek kuş avlamadım. Üstelik dedem anlı şanlı bir avcıydı.
 
Deniz kenarında doğup büyüdüm ama ne oltayla ne zıpkınla tek balık avlamadım. Herkes balıkların peşinde koşarken ben denizin kumsala vuran bembeyaz köpüklü dalgalarını, beyaz yeleli deli bir taya benzemekle meşguldüm. 
Yaylada herkes Çellik ve arası kesme oynayıp birbirlerine güçlerini ve zekalarını göstermeye çalışırken ben Kuyucuk'un başında bir kaya kovuğunda dağlara bakıp kitaplar okuyor ve düşler kuruyordum.
 
Ve en önemlisi yaşıtlarım yukarıda saydıklarımı yaparken ben yaşlıların dizleri dibinde oturup onlardan kadim hikayeler dinliyordum.
Büyüdüm, ortaokula, liseye gittim; aşık oldum, hüzünlendim ama yine herkesin yaptıklarını yapmadım. 
Hiç futbol oynamadım mesala, maç izleyip gazetelerin spor sayfalarını okumadım.                  
Herkes sürüler halinde ergenliğin ve ilk gençliğin heyecanları peşinde koşarken ben, gazete bayiinde o günün gazetelerinin ve takip ettiğim bazı dergilerin gelmesini beklerdim.Ve kasabanın  küçük kütüphanesinde ansiklopediler ve kitaplar arasında kaybolurdum.
 
Yani ne kuşlara tuzak kurdum ne balıklara olta attım ne de maçta rakip oyuncuya çelme taktım. Anlayacağınız kazandım duygusuyla geçmedi gençliğim ve kazanmak için her yolu mübah görerek yaşamadım bu hayatı. 
Hep genel olanın uzağında durdum, çoğunluğun tercih ettiği yolun tersinde yolculuk ettim.           
 
Böylece kazananlar safında dünya nimetlerinden pay almak yerine kendi safımda, kendi doğrularımla yaşadım bu hayatı.  Hep muhaliftim çünkü muhalif olmak eğlenceliydi ve insana bu dünyada kendisini işe yarar hissettiriyordu. 
İnsanın tek bir hayatı var ve bu hayat kalabalıklarda harcanmayacak kadar kıymetli. 
Muhalif olmak hayatta olmaktır. 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.